Bir Acı Çığlık
Uzun zamandır suskunluğum ile başbaşayım. Suskunluğun yorgun
açlığı karşısında daha nereye kadar dayanabilirim. Tüm sabır taşlarının çatlayacağı güne kadar sabretmek tek dileğim..
Dudaklarımın mührü kurumuyor inat
edercesine. Acının canlı bir kanıtı olarak asılı kalmaya devam edecek boşluğumun
başrolünde. Taçlandırılmış bir yalnızlık
ile birlikte.
Umudun bir köşesine başımı yaslayıp düşüncelerimin savaşında
yenilgilerimi gözetmek.. Yorgunum, anlamıyorsun. Aynı yükleri bir hiç uğruna göğüsleyip bu
savaştan mağlubiyetle, en az hasarla çıkıp gitmeyi ne çok istiyorum,
göremiyorsun. Bir başka sorunun bir başka cevabı olmak değildi amacım. Kendi
doğrularımı bulamazken, kendi gönlümde boğuluyorken bir başkasının derin sularında nasıl açılabilirdim?
Yabancılıklar ürkütür, yıldırır beni. Sonunu göremediğim karanlık sularda yok
oluşuma, bu kadar kolay bir varmış bir yokmuş olacağıma nasıl inandırabilirsin
beni, söyle nasıl? Oradan oraya sürükleyebileceğin bir kukla bebek değildi
hayallerim. Bulutların şekillerinden resimler çizerdim gökyüzüne, ağaçların
dallarından simalar yaratırdım yeryüzüne, çatlamış duvar izlerinde kendimden
bir parça arardım ben. Bir çocuk gibi.. Gece usul usul çökerken üzerimize
yıldızlardan masallar dizerdim geceler boyu, avuturdum yüreğimi. Acılarımı,
sevdamı paylaşırdım tanımadığım insanların ifadesiz yüzlerinde. Sokak köşesinde
unutulmuş, sararmış yaprakların üstünü örttüğü tükenmez kalemin kaderine
üzüldüğün oldu mu hiç, söyle bana! Hiç ölüm gördü mü gözbebeklerin? Doğumu ve
ölümü bir yazılan bedenin üzerinde gözyaşlarının ne kadar aciz, biçare olduğunu?
İçimdeki fırtınaların sahillere vuramayışında paramparça olan bir zihin ile baş
başa kalmak ne kadar zor ve ne kadar acı. İnan, tarifi mümkün olmayan acı bir çığlık arda kalan.
Zaman.. Ne esir olacak kadar aciz, ne de durup dinlenecek
kadar güçsüz.. Ucu bucağı görünmeyen denizden farksız. Zerrecikleri arasında
kaybederken kendimi, o ise elini eteğini dünyadan çekmiş gayriihtiyari bir
huzurla seyretmekte yok oluşumun izlerini .. Bir is gibi, sonsuz boşluğa
yuvarlanan hayalleri bir bir yutuyor. Daha bir acıtıyor sol yanımı, düşmesine
izin veremediğim anılar. İnsan acılarıyla yaşadığından emin olurcasına sımsıkı
sarılıyor, kanattığından bir haber ruhunu. Ruhu kanarken daha bir sarılır insan
acılarına can simidi gibi. Neden? Senin de ruhunu kanattılar mı en ummadığın
zamanlamaların kovuğunda. Neden cevapsızdır sorularım, bunu bilir misin peki?
Suskunluğa bürüşün ne acı. Bir acı çığlık gibi.
Göçebe~
İnci ellerine sağlık çok güzeldi...
YanıtlaSilTeşekkür ederim Dilek'çim :)
SilYorgunuz, anlamıyorlar...
YanıtlaSilVe anlamayacaklar da ...
Silzaman..
YanıtlaSil:\
ah o zaman..
ah..
Silheeey baak ah maziiii :)
YanıtlaSilmaziden devam :)
Sil