Rüzgarın önüne katılmış solgun bir yaprak gökyüzünde turlarken, hava oldukça soğuk ve merhametsizdi. Derenin ikiye böldüğü vadinin iki yamacında karanlık siluetlerine gölgeler düşen çam ağaçları vakurla savrulmaktaydı. Gün toprağa veda ederken, tepenin iki yamacındaki ev ahalisi hayvanlarını ahıra yerleştiriyordu. İşini bitiren köylüler evlerine çekilmek üzere ayaklarını çıkardılar ve ortalığı bir sessizlik bürüdü. Vadide bu iki evden başka göz yoktu.
Bir horoz zamansız öttü, bir şahin kanatlanıp başka bir köye gitmek üzere yola koyuldu. Ve o esnada birbirine bakan vadideki evin önündeki genç delikanlı, karşıdaki evin önünde köpeği besleyen genç kıza el salladı. Kendisinin görülmediğini düşünmüş olsa gerek, genç delikanlı tepine tepine elini kolunu sallaya sallaya garip hareketlerine devam etti. Bunu gören genç kız pek oralı olmayıp, eve girdi.