yukarı çıkalım mı?

5 Eylül 2020 Cumartesi

Bu Hafta İzlediklerim-Okuduklarım-Dinlediklerim

 Bir yeni bir de baya eski bir film ile devam edelim bu hafta,,


Vertigo-Ölüm Korkusu(1958)


WOOD PRINT of "Vertigo" movie poster. Cinema Movie Posters on WOOD for the  Alfred Hitchcock movie lover. Jame…, 2020 | Vintage filmler, Klasik filmler,  Eski film afişleri

Özet; San Fransisco polisinden dedektif Scottie Fergusson, bir suçluyu kovalarken, damdan düşen ortağını kurtaramaz ve yükseklik korkusu başlar. Polisliği bırakan ve özel dedektif olan Scottie'yi, eski okul arkadaşı Gavin Elster karısını takip etmesi için tutar. Scottie, genç kadının peşinden San Fransisco'ya döner ve kendisini karmaşık olayların içinde bulur.

Nedense eski filmleri daha etkileyici buluyorum. Film bir süre durağan ilerliyor daha sonrasında istemsizce içine çekiliyorsunuz. Gerilim türüne biraz romantizm eklenmiş diyebiliriz.Yine de film  süresi bir nebze daha kısa tutulabilirmiş. James Steward'ı Rear Window(Arka Pencere) filminde izlemiştim ve tatlı bir tesadüf oldu diyebilirim. Yeni filmlerden sıkıldıysanız, eskilerin masumane filmlerinde biraz duraksayabilirsiniz. 

25 Temmuz 2020 Cumartesi

Bi Cinayet






Rüzgarın önüne katılmış solgun bir yaprak  gökyüzünde turlarken, hava oldukça soğuk ve merhametsizdi. Derenin ikiye böldüğü vadinin iki yamacında karanlık  siluetlerine gölgeler düşen çam ağaçları vakurla savrulmaktaydı. Gün toprağa veda ederken, tepenin iki yamacındaki ev ahalisi hayvanlarını ahıra yerleştiriyordu. İşini bitiren köylüler evlerine çekilmek üzere ayaklarını çıkardılar ve ortalığı bir sessizlik bürüdü. Vadide bu iki evden başka göz yoktu.

 Bir horoz zamansız öttü, bir şahin kanatlanıp başka bir köye gitmek üzere yola koyuldu. Ve o esnada birbirine bakan vadideki evin önündeki genç delikanlı, karşıdaki evin önünde köpeği besleyen genç kıza el salladı. Kendisinin görülmediğini düşünmüş olsa gerek, genç delikanlı tepine tepine elini kolunu sallaya sallaya garip hareketlerine devam etti. Bunu gören genç kız pek oralı olmayıp, eve girdi.

11 Haziran 2020 Perşembe

Bu Haftanın İzlenilen-Okunan-Dinlenilenleri




    Uzun soluklu da olsa düzenli bir blog hayatım olmadığı için blogta da bir düzensizlik hakim. Halihazırdaki korona sürecini iyi değerlendirip düzeni kurma zamanı (şimdilik).



İZLENİLEN


The Invisible Man - Görünmez Adam (2020) 7/10



      Filmde Handmaid's Tale Dizisinden Elisabeth Moss olunca oyunculuğunu oldukça beğendiğim için izlemem gerektiği kanısındaydım. Konusuna gelecek olursam; Cecilia baskıcı ve takıntılı erkek arkadaşının davranışlarından kurtulmak için beraber yaşadıkları (son teknoloji güvenlik sistemleriyle donatılmış) evden kaçar. Sonrasında erkek arkadaşının intihar ettiğini ve kendisine belirli koşullar doğrultusunda yüklü miktarda miras bıraktığı haberini alır. Ölüm haberini almasına rağmen Cecilia rahat değildir ve bu fikrinde oldukça da haklı olduğunu ilerleyen günlerde görecektir. Görünmeyen bir varlığın arkasında olduğu hissi zamanla gerçeğe dönüşecektir.

      Konusu itibariyle güzel olmasına rağmen, kurgu ve detaylarda küçük hatalar olduğunu düşünüyorum. Tabi filmi izlerken Görünmeyen Tehlike filmini konu alacaklarını düşünürken daha farklı bir fikir ile ters köşe yapmalarını oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Yine de her şeye rağmen temposu düşmeyen, oldukça sürükleyici bir film.


24 Mayıs 2020 Pazar

Balkon Anıları




Akşam üzeri, güneş batıdaki serüvenine yol alırken gökyüzündeki bulutların şekillerinden resimler çiziyorum zihnime. Rüzgar alabildiğinde önüne katarak sürüklüyor her şeyi. Bulutlar da nasibini alıyor bundan. Birden soğuyan hava ile içim ürperiyor, zihnimde çizdiğim resimleri bir yere asmaya devam ediyorum. Beğenmediklerimi çıkarıp atmak kolay olmalı diye düşünüyorum. Mesela şu hain gülümsemeye sahip tilkiyi pek beğenmedim. Kulaklarında da bir orantısızlık var zaten. Ve en önemlisi beni oldukça korkutuyor. Ne yazık ki silmek ya da çöpe atmak gibi bir lüksüm yok. Hayallerime bile söz geçiremiyorum. En iyisi başka bir imge ile takas etmeli.