yukarı çıkalım mı?

24 Mayıs 2020 Pazar

Balkon Anıları




Akşam üzeri, güneş batıdaki serüvenine yol alırken gökyüzündeki bulutların şekillerinden resimler çiziyorum zihnime. Rüzgar alabildiğinde önüne katarak sürüklüyor her şeyi. Bulutlar da nasibini alıyor bundan. Birden soğuyan hava ile içim ürperiyor, zihnimde çizdiğim resimleri bir yere asmaya devam ediyorum. Beğenmediklerimi çıkarıp atmak kolay olmalı diye düşünüyorum. Mesela şu hain gülümsemeye sahip tilkiyi pek beğenmedim. Kulaklarında da bir orantısızlık var zaten. Ve en önemlisi beni oldukça korkutuyor. Ne yazık ki silmek ya da çöpe atmak gibi bir lüksüm yok. Hayallerime bile söz geçiremiyorum. En iyisi başka bir imge ile takas etmeli.


Bir süredir yazmayı planladığım, bir yazı var ve hala görünürlerde pek bir şey yok. Gün yüzüne çıkarmayı umduğum bir cinayet, nedense sürekli başka zamana kalıyor. Zihnimde öldüremediklerimi hikayelerin anlatılarında öldürmek daha basit görünüyor. Böylelikle anılarımı da bu suça dahil etmemiş oluyorum. 

Balkon camı, rüzgardan tıkırdamalarını sürdürüyorken yoldan geçen miskin kedi yerine koymak istedim kendimi. Öylesine tombul ki kalçalarını savura savura gidiyorken alımlı bir kadından daha güzel göründüğünün düşünüyorum. Tabi mart ayından çıktığımızı da var sayarsak hamile olma olasılığı yüksek olabilir. 

Bir süredir kitaplarla haşır neşirim, onun haricinde covid-19 (böyle yazınca havalı oluyor) sürecinden dolayı home office ( bu da çook havalı evden çalışıyorum demek ) çalışmaları, biraz film biraz da dizi... Ama izlenmeye değecek bir şey bulmak da bir hayli zor şu aralar. Hiçbir şeye hevesim kalmadı gibi. Oysa eve net bağlatığım zaman oldukça etkinlik dolu, verimli zamanlar geçirecektim. Ne oldu tüm vaatler? Net bağlanınca hep sonraya kaldı. Neti bağlamaları da bir ay sürdü, o da başka bir can sıkıcı olay zaten..

İmkansızlıklarımın koynunda günü gece, geceyi gündüz yapıyorum. Birbirinin ardı geçip günlerde bazen günleri karıştırıyorum. Öyle kırık, öyle yanmış ki canım elim hiçbir şeye gitmiyor. İçimde sökemediğim, tamir edemediğim bir yanım sürekli hatırlatıyor kendini. Bugün git yarın gel de demek bilmez ki? Zamanın iyileştiriciliğine inancım var ki, hala nefes alıyorum. 10'dan geriye doğru sayınca hepsi poof diye kaybolacak. 10,9,8,7,6,5,4,3,2...




Göçebe~


6 yorum:

  1. ilk bikaç paragraf çok sevimliydi yaa ne güzel fikirlerdi onlar :) eh evde güzeldi yaaa tatil gibi, ya kitap film dizi çok yaa, yani izlencek güzel şey çok ki :) kovid movid de geçiyooo. hayat güzeeel hadi neşelen yaa hayat heycanlı kiii :) dün bikaç dizi yazdıydım bi önceki yazına, olmazsa yine sölersin başka diziler de sölerim kiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neşelenme mod on :)
      Senin yazdıklarına bakıyorum şimdi. İçlerinden birini seçip izleyim hatta. Teşekkürler Deeep :)

      Sil
  2. hıçkırık hint filmi çok çok güzel, dans müzik yok onda :) tourette sendromu ile ilgili, bir öğretmenin yaşamı, izle kaçırmaa :) bir de şeyi kaçırmaa, english vinglish, o da çok hoş, ingilizce öğrenmek ile ilgili, dans müzik yok onda da :) ikisi de gözde filmlerimden :) bi de şeyi izle yaa, pek hoş o da, my big fat greek wedding :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Liste baya kabardı. Şu aralar diziden ziyade film izlemek daha iyi gibi . :)

      Sil
  3. Betimlemelerine ve düşünce akışına bayıldıım daha da uzun olsa okurdum sıkılmadan ne güzel anlatıyorsun ki :) hayat bu aralar kalbimizi kırıyor biraz ama geçecek bu günler her şey iyi olacak inanalım buna :) bu şarkıyı da çok severim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Kalp kırgınlığı her daim olacak yine de de güzel günler için umudu yeşertmek lazım, haklısınız.:)

      Sil