yukarı çıkalım mı?

20 Ekim 2018 Cumartesi

Tutamazdım




Serin bir yaz gününden kalma ürperti düşlerime dokunuyor. Tuzlu suyun genzimi yakışını hala hissederken ekim ayının sonuna geldiğime inanmak istemiyorum. Gri duvarları renklendirmek adına aldığım boya beklemekten bayatladı.Daha dün gibiydi oysa. Zaman ne çabuk geçiyormuş. 

Valizim boş ve kimsesiz bir odanın köşesinde yaz ayının gelmesini bekliyor. Az eşya az insan çok huzur felsefesine sarılmak epey katkı sağlamış, fark etmeden.. Gece yürüyüşleri daha bir anlamlı. Özellikle yağmurun yağacağını haber eden bulutların gökyüzünde salındığı geceler.. 

6 Ekim 2018 Cumartesi

3-2-1 Okuyor-uz

       


         Hayatın zor olduğunu yuvarlak masa başında ablamın ve mahalleden bir arkadaşımızın bana zorla 'anne' kelimesini yazdırmak için çaba sarf ettiği zamanda anlamalıydım. Bir türlü anne kelimesini yazmaya varmadı kalemim. Ya ' ane' ya da 'nne' ve ikisinin randomu arasında gidip gelmekten olsa gerek yazamadım. Masa ortasında duran soğuk limonatanın dışındaki soğuk ve sıcağın tepkimesinden terleyen su ecel teri misali ensemdeydi.  Yazamadım dedikçe ikisi de düşman gibi bana bakıp hayıflanarak birinci sınıfa bile gitmemiş bana ilham geleceğini sanıyorlardı sanırım. İki sessiz harfin yan yana gelmesi ender bir durumken anne kelimesi tüm çıplaklığı ile önümde duruyordu.