yukarı çıkalım mı?

30 Aralık 2018 Pazar

Murphy Kanunu Bu




Dört duvarın boğuculuğu, buza teslim olmuş karanlık sokaklar.. 

Nefesim havayla temas ederken gökyüzünden inmiş bir bulut gibi çevremi sarıyor. Eksi yedi derece olarak gösterilen hava tahmin raporuna rağmen, bin kat daha soğuk işliyor  etten örülmüş zırha. Mavi montun yirmi dakikadan sonra pek de ısıtmadığını düşünmeye başlıyorum. Soğuk öyle bir işliyor ki sanki minik haşerelerin taarruzu gibi küçük küçük ısırıklar alıyor bedenimden. 

26 Aralık 2018 Çarşamba

Yeni Yıla Ramak Kala




Kum saatindeki kum zerrecikleri utangaç genç kızlar gibi yavaş yavaş düşmeye, zaman akmaya devam ediyor. Ne olup bittiğinin dahi farkında olamadan 2018 senesi, pazarın dağılmasından sonra ortada kalan meyve sebzeler gibi ayaklar altında çiğnenip gidecek. Belediye ekiplerinin gelip temizlemesine bile gerek kalmayacak. Biraz kar yağar ve üstünü örter nasıl olsa. Ya da yeni yıl ağaçlarının görkemli duruşunun arkasına sığınarak görünmez oluşundan pek memnun olacaktır.

2 Aralık 2018 Pazar

Hayat Bisiklet Sürmeye Benzer



Yola çıkmak üzere her defasında karar verip kapının eşiğine gelip düşünüyorum.
Kimliğimi, açık adresimi, telefon numaramı, ayakkabı numaramı ya da hayatımı değiştirmek mümkün mü? Neden hepsi bedenime yapışmış ikinci bir deri gibi sarıyor, bazen sünüyor. Elimde değil. Seçimlerimizin kaderimizde büyük rol oynadığını söyleyen arkadaşım, inatla vazgeçirmek için birçok şeyi denemiş olsa da bir türlü varmam gereken yere varamamış olma hissi tüm gerçekliğiyle gölgem gibi yanımda. Gri tonlarından yakışıksız bir sızı gibi.  Rengi sararmış suyun içindeki solmuş papatyaların sağa sola saçılmış, dağınık halinden bahsetmek dahi istemiyorum.