Yeni Yıla Ramak Kala

Kum saatindeki kum zerrecikleri utangaç genç kızlar gibi yavaş yavaş düşmeye, zaman akmaya devam ediyor. Ne olup bittiğinin dahi farkında olamadan 2018 senesi, pazarın dağılmasından sonra ortada kalan meyve sebzeler gibi ayaklar altında çiğnenip gidecek. Belediye ekiplerinin gelip temizlemesine bile gerek kalmayacak. Biraz kar yağar ve üstünü örter nasıl olsa. Ya da yeni yıl ağaçlarının görkemli duruşunun arkasına sığınarak görünmez oluşundan pek memnun olacaktır.

 Herhangi bir sosyal medya hesabında karşılaşmış olabileceğiniz muhtemel   bir soru vardır."Yeni yıldan beklentileriniz nedir?" Verilen cevapların hepsi klişeden öteye gitmiyor elbet. Bir önceki sene 2018' yılına girerken söylenen beklentileri kopyala yapıştır..Kar küresine hapsolmuş bir hayat içinde fazla beklentimiz olursa sanki lanetlenecekmişiz gibi düşünenleri de yok değil elbet. 

Yağan yağmur an itibariyle kar olarak yağmaya devam ederken, sabah kalktığımda karın tutmuş olup olamayacağının düşünmeyi seviyorum. Kendimce olasılıklar ve nedenleri bir bir sıralayıp dört bir yanıma serpiştiriyorum sokak lambalarının sarı ışığının altında tane tane saçılan beyazlığın kahveyle uyumu saat kaç olursa olsun hiçbir zaman sona ermeyecek ya, bunu biliyorum. Ya da dilediğimiz birçok şeyin gerçekleşmesinin, noel baba inancından daha zayıf olduğunu biliyorum. E tamam ben bu kadarım, büyümüşüm. Bir yıl daha almama, saç tellerimin grileşmesinin artık moda olmadığını anlamış olmama.. Ah canım gerçekler. 

Yine de  2019'a yüklenmekten geri kalacağımı sanmıyorum, beklentilerimin uzun bir listesini yapıp, telefon kılıfının arkasına tıkıştırmaktan geri kalmacağım. Hadi bakalım. 

inci~göçebe