yukarı çıkalım mı?

8 Ocak 2019 Salı

Peki Ya Kumral Adam?



Yetişmem gereken bir yer ve yetiştirmem gereken işlerin altında fazla yükten iki büklüm olmuş bir vaziyette koşar adımlarla yol alıyorum. Geceden iki üç tel attıran kar sabaha kadar aralıksız devam etmiş ve ummadığım şekilde tutmuş olması bir hayli heyecanlandırdı ama şimdi alınması gereken daha önemli kararlar varken, sevincimi erteliyorum. 

Bir elimde evraklar bir elimde çanta ve yanına sıkıştırılmış tost ile ne kadar hızlı yürünebilirse yürüyorum. Elimden gelse Süreyya Ayhan Kop misali özgürlüğe yol verircesine koşacağım ama bu sabah dopingimi almadığım için amatör kulvarda kalmayı, sakatlanmaya tercih etmek niyetindeyim.

Zaman durdurak bilmeden benimle yarışmasını sona erdirmediğine mi yoksa beni yenişine mi üzüleyim. Keşke günü yirmi beş saat kılabilsem ve o bir saati kendime ayırabilsem. Zamana yetişmek adına kendime geç kalıyorum, bu kısır döngü içinde varlığıma şükrediyorum. Hala tek parçayım ve şu tost soğumadan yanına bir çay  eklesem yek kalacağım. Koş göçebe koş..

Merdivenlerden güç bela iniyorum. Cebimden çıkardığım sandığım arabanın anahtarını arıyorum ama hiçbir yerde yok. Tostun içine girmiş olabilir diye onu bile x-rayden  geçiriyorum gözlerimle. Ama yok anahtar, durmak için zaman da yok. Geç kalıyorum.. Eyvahlar olsun.!

İki eli dolu olan hokkabazlar nasıl  güzel gösteriler yapabilir iki saniyede öğreniyorum. Çantanın dışından sarkan anahtarı buluyorum dişlerimle kaptığım gibi arabanın yanına koşuyorum. Güç bela kapıyı açıp sağ koltuğa elimdekileri bırakmışken arabanın çalışmıyor oluşu ile beyninden vurulup, denize atılıp, yükseklerden boşluğa düşmüş gibi bir ürperti geçiyor ensemden. Daha fazla geç kaldım.

Can sıkıntısı ile arabadan çıkıyorum ne yapacağımı bilemez durumda çevreye bakıyorum lakin sudan çıkmış balık gibiyim yapabileceğim pek bir şey de yok açıkçası. Hiç olmazsa eşyaları alıp taksi çağırırım derken, kay ve hoooop yere kapaklan. Her şey olması gerektiği gibi güzel gidiyor. Hatta bundan daha iyisi olamazdı derken kalkıp ikinci kez düşmek her şeyin ne kadar harika olduğunu gösteriyor! 

Gitmeyeceğim! Gitmeyeceğim ve her yere herkese geç kalacağım, bir Garfield gibi miskin olacağım derken dağılan eşyaları toplayıp beni kaldıran genç adam günün hala iyi olabilme ihtimalini gözler önüne seriyor. Göz göze geleceğimiz o anda, geç kalabildiğim kadar kaldım, geç kaldığım yer düşünsün derken alarm çalıyor ve uyanıyorum. Kumral ve uzun boylu adam tuzlu buz oluyor. Üzerine, peteğin yanında ısınmış ılık su içmek düşüyor bana. 

Giyinip, hazırlandıktan sonra bitmek bilmeyen telaş içinde koşturmacam devam ediyor. Arabanın yanına güç bela geldiğimde kontağı ne kadar çevirsem de boğulmakta olan bir aracın çalışmayacağını gayet tecrübe etmiş biri olarak bu çabamdan vazgeçiyorum.Aksilikler bitmiyor. Arabadan çıkmak için uğraşırken buza dönüşmüş tehlikenin çanları çok uzakta değil ve siyah kumaş pantolon ve kaban kar beyazına dönüşüyor, yerdeyim. Rüyalar gerçeğe mi dönüşüyor. Yine geç kaldım.. Peki ya kumral adam?

inci~göçebe


30 yorum:

  1. Şu kumral adamlar neden hep geç kalır böyle. Çokkkkk güzeldi yüreğine sağlık İnci, 👌👍🌷😊🤚

    YanıtlaSil
  2. O sporcu ne oldu hiç ortalarda görünmüyo..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. süreyya ayhan demişsiniz ya eski sporcu onu diyor zanımca inci hanım saygılar.:)

      Sil
    2. küçük bir ayrıntıydı.. Antrenörü ile evlendi doping yüzünden de yarışlardan çekilmek zorunda kaldı diye biliyorum.

      Sil
    3. Sibel Hanım adına teşekkürler :)

      Sil
  3. Yaptığınız betimlemelerin sonunda yaşadığınız hayal kırıklıkları.. Hayat bayram olsa :)

    YanıtlaSil
  4. çok güzel olmuş hayatta böyle bir şey işte ne yapcaz ki

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bize çıkan yol ayrımlarını iyi seçmek lazım sanırım :)

      Sil
    2. Yol bir ayrılsa benim ki hep düm düz :)

      Sil
  5. Kumral adamlar yahut esmer kadınlar ya da sarışın :) Ne bileyim işte fark etmez :) Hep geç kalırlar :) Hayat dediğimiz yolculuk bazen düşlerden ibaret bazen de gerçeklerden ibaret... Bu arada Süreyya Ayhan da ne koşardı be :) Teşekkürler bu güzel yazı için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bekletenlere inat hayat beklemiyor işte geç kalmadan gelmeleri icap eder. :)

      Sil
  6. heeeey çok iyiydi buuuu, hem çok güldüm hem de bikaç yerde çok heycanlıydııı :) sonu rüya olması da iyi süfliz olduuu :) kumral adam puf, rüyaymış yaaa tüh yaaa hihihi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sürpriz yumurta misali içinden beklenmeyen bir oyuncak çıktı :)

      Sil
  7. Bende her yere zamanında giden biri olarak bazen geç kalma hakkımı kullansam nasıl olur acaba diye düşünüyorum. Sonuçta bu bir haksa herkese verilmeli. Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamanlama önemli tabi ama arada kaçamak olması sorun çıkarmaz. :)

      Sil
  8. Merhaba. Ben namı diğer dert anası. Daha önce keşfetmemişim sizin bloğunuzu takibe aldım. Ne keyifli paylaşımlarınız var böyle. Anlatım tarzınız çok keyifli geldi bana. Bundan böyle sık sık buradayım sanırım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba, hoş geldiniz. Yorumunuz için teşekkür ederim :)

      Sil
  9. Cok güzel bir yazi olmus kaleminize saglik. 😊

    YanıtlaSil
  10. Sitenizi yeni fark ettim ve hemen takibe aldım, benim siteye de beklerim, geniş kitleler oluşturmak daima güzeldir...Selam ve Dua ile...

    YanıtlaSil
  11. Merhabalar bloğunuzu yeni keşfettim, takibe aldım ve gerçekten çok güzel bir yazi olmuş. Yani genelde güzel yazılarla karşılaşıyorum fakat gercekten yazma yeteneğinizin olduğunu düşündürdü bu yazı... Çok keyifli bir anlatim olmuş, emeginize saglik teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  12. Merhaba, Değerli Blog Arkadaşım; İnsana Davet sitesinde "Blog Keşif Etkinliği ve Önemli Duyuru" başlıklı yazımızda size de yer verdik. Hemde önemli bir duyuru içeriyor... Bakmak isterseniz beklerim...Selam ve Dua ile...

    YanıtlaSil
  13. seni yeniden okumak güzel:)

    YanıtlaSil