En son zaman tiyatroya gittim hatırlamıyorum. Üstünden uzun
bir zaman geçti. Ancak gittiğim oyunu hala hatırlıyorum. Eskici Dükkanı.. Oysa
küçüklüğümde tiyatro aşkıyla yanıp tutuşur, her oyunu izlemek isterdim ve
giderdim de. Şimdi ne değişti? Hala ilgim ve sevgim varken gidemiyor
oluşumdan şaşkın şaşkın düşüncelere esir
oluyorum.
İlkokul öğretmenim Seray Hanım sayesinde hemen hemen her
tiyatro oyununa gitmiştim. Bana okuma aşkını aşılayan da tiyatro aşkını da
aşılayan, üstümde emeği olan güzel nazik bir bayandır kendisi. Ne zaman bir tiyatro oyunu sergilenecek olsa
bizlere haber verir, gitmek isteyenler ile yine o ilgilenirdi. Okuldan kalkan
otobüslerde yer bulabilmek için savaştığımız günler.. O günlerde eski, kırmızı,
büyük ve gürültücü otobüsler vardı. Bilmem hatırlar mısınız? Kocaman körüklerle
birleştirilmiş iki otobüs.. Ankara’da metrobüs olarak kakalıyorlar ancak eski
bir teknoloji olduğunu bilen bilir. İşte! O kırmızı otobüsler benim hayal
yolculuğumun ilk istasyonuydu. Kimi
zaman o kadar yoğun katılım olurdu ki, kucak kucağa giderdik ama yine de mutlu
olurduk. Her yeni oyun yeni bir gelecek demekti. Yeni yeni anlıyor insan.. Ben
en çok pencere kenarında oturmayı severdim. Her ne kadar yüzüm pencerenin
hizasında kalıyor, fazla bir şey göremiyor olsam da pencere kenarlarını çok
severdim. Ankara’ya gidiş geliş dönemlerimde dahi pencere kenarı seçmişimdir.
Gecenin karanlığında bir yer göremeyişim belki de tiyatro yolculuğundaki an ile
birebir ötüşür olması ise bir tesadüf müdür bilemem..
Şimdilerde sinema gişelerinden, localarından ayrılamaz
olduk. Kanlı canlı tiyatrocu oyuncuların sıcaklığını ve doğaçlama oyunlarından
mahrum kalışımızın en büyük suçlusu sinema olabilir mi sizce? Suçlu demek de
pek ağır kalıyor aslında. Tiyatro, sinemanın varlığı altında ezildi de
diyebiliriz aslında. Ki değişen dünyanın değişmekte olan teknolojisinin de
yadsınamaz etkileri oldu bu durumda. Benim zamanımda telefon ve bilgisayar bu
denli yaygınlıkta değildi. Kitap okuma alışkanlığımız ve ders çalışma saatlerimiz
dışında sokakta oyunlar oynardık. Şimdilerde sokakta çocuk görmek ne mümkün!
Tiyatro salonları yerini sinemaya bıraktı. O sıcaklığı
duymak mümkün değil tabii. Sahtedeki
oyuncuların değişen dekorlar arasında farklı kostümlerle farklı rollere
bürünmelerinin kısa sürede gerçekleştiriliyor olması en büyük yetenek
olmalı. Hayranlık duymamak elde mi?
Oyunculuk kabiliyetlerine ise diyecek bir söz dahi bulamıyorum. Her oyunda
farklı bir karaktere bürünmek ve o yüzü taşımak.
Keşke gerekli itina ve tiyatro sevgisi tüm çocuklara
aşılansa. Oyunculuğun yalnızca sinema ve dizilerden ibaret olmadığı
gerçeğini görebilseler. Burada bana düşen en yakın zamana bir tiyatro bileti
almak. Hangi oyun olur orası muamma ..
Göçebe | İnci
Tiyatro gerçekten hakettiği değeri görmüyor. Biraz zaman ayırıp bi oyuna gitseler dizilerde,sinemalarda gördüklerinin oyunculuk olmadığını anlayacaklar. Tiyatrocular bakışlarından,ses tonlarından hareketlerine kadar çok başarılılar.
YanıtlaSil28-29-30-31 Ocakta Antalya Devlet Tiyatrosunda Fare isimli oyun var ben gitmiştim ona oldukça komik ve eğlenceli onu önerebilirim :)
Sanırım bu konuda en büyük sorumluluk öncelikle öğretmenlere daha sonra aile bireylerine düşüyor. Tadını alsalar bir daha bırakamazlar ah bir kere izleseler. Bahsettiğin oyunun afişini görmüştüm. Gitmek isterim aslında. Çok teşekkür ederim canım :)
SilBende tiyatroyu severim bizim burada edebiyat eserlerini konularını ele alan tiyatrolar oluyor. ben fırsat buldukça gidiyorum. mesela Keşanlı ali destanına gitmiştim harika...
YanıtlaSilNe şanslıymışsın sen. Edebi eserleri konu alan tiyatro oyunları daha bir zevkli oluyor. Yakın zamanda bem de bir tiyatro oyununa gitsem çok mutlu olacağım :)
SilTiyatronun tabiri caizse hastasıyım tiyatro gerçektende hakettiği değeri göremiyor.Gerçek oyunculuk tiyatroda vardır.Tiyatro kökenli sanatçılar sinemada ve dizilerde daha kaliteli oyunculuk sergiliyor kanaatimce.Ayrıca içimde bir uhdedir tiyatro oyunculuğu...Sevgiler :)
YanıtlaSilTiyatro geçmişine sahip oyuncuların dizi ve filmlerde daha kaliteli oyunculuk sergilediği doğru. Çekirdekten yetişmeleri sayesinde kahramanın vücut bulmuş hali olup çıkıyorlar. Oyunculuk emek ve sabır isteyen bir iş. Belki de denemelisin. Ne cevher vardır kimbilir :)
SilÇok cevherler varmış öyle diyorlar ^_^ ama nasip bu hayat bizi nerelere sürükleyecek bakalım :) Huzurlu akşamlar inci Hanım
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilBir bildikleri vardır muhakkak. Teşekkür ederim, hayırlı akşamlar :)
SilOkurken ben de kendimi sorguladım. O kadar tiyatro aşkıyla yanan biriydim yoklukların ortasında bile. Şimdi ne oldu? Attila İlhan'ın dediği gibi oldu sanırım. Hevesim varken Param yoktu, param oldu hevesim yok...
YanıtlaSilHayatın içinde bir oraya bir buraya koşuşturmaktan mıdır bilinmez ciddi ciddi düşünür oldum ben de. Bir yerde sorgulamak bile bu konuda olumlu bir adım. En kısa zamanda bir oyuna gitmek farz oldu :)
SilBenden önce gider ve gittiğin oyunu da seversen mutlaka bana söyle haber ver olur mu:) Ben de niyetlendim en kısa zamanda inşallah...
SilKim daha önce giderse diğerine haber versin madem. Çok sevdim bu fikri. :)
Sil