İtiraf Mektubu II
Bütün öyküleri uç uca eklersem daha bir bütün olacakmış gibi geliyor. Fakat bir türlü parçaları birbirine uyduramıyorum. Yapboz misali.. Bir parçası uysa bir başkası sınır dışı kalıyor.
Evimin düzenine ters düşen düşüncelerimin de büyük payı var bu işte. Yine de öyküler yazılmaktan bıkmadan usanmadan, zamana inat bekleyişleriyle derin yolculuklardan kazandıkları sabırla yüzüme bakmaya devam ediyor. Bir köşesinde yüksek dozda alınmış kahkaha sesleri de ekleniyor sonra. Ne ara bu kadar içer olduk. Bir kadeh daha doldur. Ama bu kez sek olsun.. Biraz da buz. Buz iyi geliyor sızılara ve beyazlığa da çok yakışıyor.
Evimin düzenine ters düşen düşüncelerimin de büyük payı var bu işte. Yine de öyküler yazılmaktan bıkmadan usanmadan, zamana inat bekleyişleriyle derin yolculuklardan kazandıkları sabırla yüzüme bakmaya devam ediyor. Bir köşesinde yüksek dozda alınmış kahkaha sesleri de ekleniyor sonra. Ne ara bu kadar içer olduk. Bir kadeh daha doldur. Ama bu kez sek olsun.. Biraz da buz. Buz iyi geliyor sızılara ve beyazlığa da çok yakışıyor.
Öyküler öylesine suskun ve öylesine kalabalık ki, hala doğru parça nerede onu bile söyleyemiyorlar. Herhangi birisi konuşsa bir diğeri tehditkar dolu namlusunu doğrultuyor, ürkütüyor bizi. Çık çıkabilirsen işin içinden. Bütün öyküler öyle çıplak öyle korunmasız, öyle hissiyat dolu ki hepsi birbirinden alacaklı olarak bakışıyorlar ve utanç dolu elleriyle yüzlerini kapatıyorlar. Sanki hiç var olmamış dünler ve hiç olamayacak yarınlar gibi. Oysa her şey yaşatmaya ve yaşanmaya dairdi.
İnci-Göçebe~
aaaaaaa dönmüşsüüüün yaaaaa :))))
YanıtlaSilDöndük sayılabilir mi bilmiyorum ki Deep :)
Silöbür bloguna dönmüşsün o zamaaan hihihi :)
YanıtlaSilBir "Ce eee" yapayım demiştim :))
Sil