yukarı çıkalım mı?

2 Ağustos 2014 Cumartesi

Neden İnatla Direniyorsunuz?



Her geçen gün yaşamayı biraz daha zorlaştırıyoruz. Azla yetinemez olduk. Doğal kaynakları ya bilinçsizce tüketiyoruz ya da geri dönüşü olmayacak derecede kirletiyoruz..

Savaşlar çıkarıyoruz. Masumları birer birer katlediyoruz. Kamuoyu diye bir şey var. Bilmem duydunuz mu? Hani gerçekleri olağan haliyle, net, tarafsız şekilde anlatması beklenen ama bunu yapmayan .. Ölen çocukları değil de öldüreni haklı gösteren..Memleketinde yaşama hakkı elinden alınanı değil de o toprakta gözü olan katilleri meşru gösteren..




Televizyon, radyo, bilgisayar, internet olmasaydı acaba ne kadar eksik olur, ne kadar geri kalırdık dünyadan düşünmüyor değilim. Oysa bu kaynakları doğru şekilde kullanamadığımız bir gerçek. Belki de bunun ana kahramanı kamuoyu denilen lanetli kutudur. Kimin ellerinde olduğunu bilmeyen yoktur. Yani öyle umuyorum. Onlar neyi nasıl görmemizi istiyorsa öyle görmeye başladık. Elma resmini armut diye kakalasalar dahi, ses çıkarmadan kabullendik. İnsan doğası kandırılmaya pek müsait değildir ama inanmak istediğine inandığı doğrudur.

Merak ediyorum! İnsanlığa ne oldu. Ne zamandır gerçeklere sırt döner oldu, vurdumduymazlık ne zamandır evinde misafir? Anlamıyorum. Sistem, karşı çıkılmadığı sürece bizi yutacak, sindirim sisteminde bir hazımsızlık olduğu zaman da maden suyuyla bastıracak. Kıskacında olduğumuz bu durum git gide daha beter hale gelmesine rağmen içinden çıkmaya niyetlenmedikçe durumun ehemmiyetini kavrayamayacağımız bir gerçekken, ne olur rüyadan uyanalım. İnsanlar ölüyor, öldürülüyor. Bir karış toprak için yüz binlerce insanın kanı dökülüyor. Kocaman dünya, neyine sığmıyorsunuz? Silahlar sussun; kardeşlik, barış, adalet kavramları dünyaya  egemen olsun. Neden hala direniyorsunuz?

Göçebe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder