Ve Böyle Buyurdu Her şeyi Çok Bilen

Bir soru sor bana..

Hep sorduğum gibi mi?

Hani cevaplandığı zaman kendini daha değerli hissettirdiğini düşündüğün ama sonrasında süreklilik kazanmış soru hanesinde yaşam piramidi gibi dönüp duran soruların gibi.

Tabii, var bir tanesi daha. Gelsin mi soru?

?

Beni çok sevdin mi?

Üzgünüm. Algoritmalarımız tutmuyor. Sürekli hata veren bir programın içinde kaçış planı kurmak gibi bu durum.

Logaritmalarımız tutmasından bahsetmek isterdim oysa. Yanılıyor muyum yoksa?

Anlatım bozukluğu barındıran cümlelerdeki gereksiz kelime kullanımı hatası gibisin, ötesini ne ben söylemek isterim ne de sen duymak istersin. Ayrıca yaz ayında kumsalda kalmış keçi gibi kokuyorsun. 

O kadar gereksiz bir kelime olarak hayatında yer barındırmama ne demeli peki? Belki bir yerden soru gelebilir.. Gelen kokuyu soruyorsan da parfümü değiştirdim. Seveceğini düşündüğümden olsa gerek sürekli değişkenlikler arasında boğuluyorum..

Bunu komutan logar kapağına sormak istersin diye düşünüyorum. Soru gelme ihtimali dahilinde bile değilsin. ÖSyM'nin lugatında nostaljik bir anıdan  ibaretsin anlatım bozukluğum. 

Peki ama neden?

Bu da o kısır döngü zincirindeki demirbaş sorularından biri mi?

Hayır. Peki ama neden ben değilim??

Anlatım bozukluğu yerinde yeller eserken paragrafta anlam, zirvenin bol oksijeninden kafası pir duman. Okumak ve anlamak işin özü. Aradığın cevap içinde gizli.

Anlıyorum.

Bu da bir yerden başladığını gösterir. Şimdi kahvaltıyı hazırla. Dereotlu omlet istiyorum.

Bilirim, çok seversin...

göçebe~in

              ci