yukarı çıkalım mı?

22 Eylül 2018 Cumartesi

Dönüşüm





Onca uğraş ile sarıya döndürdüğüm ve bir o kadar da para harcadığım saçlarımı neredeyse ilk haline döndürdüm. Neredeyse diyorum çünkü elimde saçtan ziyade bir öbek tüy yumağını tepeme yapıştırmışlar gibi duruyor. Her taramada daha fazla kopuyor ve amerikan tıraşı modeline dönecek diye ödüm kopuyor. Ama şimdiden de plan yapıyorum. Hiç boya sürmeden aylık periyotlar halinde düz kesim yaptırsam yaza kadar kendi doğal saçlarıma kavuşabilir miyim diye. Tamam, akıllanmadım ben hala. Neyse kökü bende uzar nasıl olsa ve türlü türlü işkencelere kaldığım yerden devam edebilirim böylece. Bir dile gelse neler söyler ..

Sokak lambası altında sinekler volta atarken aralarına başka böcekler de karışıyor. Hallerinden memnun halde tavaf etmeye devam ediyorlar. Bir böcek olmak nasıl bir şey olabilirdi acaba. Kafka'nın Dönüşüm kitabındaki metaforun sihirli bir değnek ile gerçeğe döndüğünü düşün. Hayatı biraz ilginç  hale getirebilirdik bu sayede. Bazen çok sıkıcı hal alabiliyor. Her gün aynı enstrümantal şarkının çaldığı, aynı insanların uğradığı, menülerin hiç değişmediği bir lokantada yemek yemek ne kadar sıkıcı olabilirse işte o kadar. Harry Potter'dan o sihirli değneği günün birinde alabilmek umuduyla yaşıyorum hala. 

Ağaca çıkan kedinin yakaran miyavlamalarına daha fazla dayanamadım. Çıkardım parmak arası terliklerimi tırmandım sedir ağacına. Ben tırmandıkça daha ileri kaçıyor kerata, yakalamak ne mümkün. En son vazgeçip inecek olduğum an kuyruğundan yakalayıverdim. Bir tırmık da yemiş bulundum ama olsun derken bir de ne göreyim. Kedinin peşinden giderken ağacın gökyüzü ile bütünleşecek kadar uzamış olan son dalından aşağı bakıyorum. Ağaca çıkarken unuttuğum ama o an aklıma gelen şey, yükseklik korkum.. Neyse ki yardımseverler kediyi de beni de kurtardılar. Olay büyümeden kurtuldum. Bir daha kedi görmek isteyeceğimi sanmıyorum.

Bilgisayarımı bozmadan nasıl hala kullanabiliyorum diye şaşıyorum bazen kendime. Tabi yeğenimin üstüne çıkıp yüzüme bön bön bakmasıyla kırılan ve değişen ekrandan, yere ters kapaklanıp hdd'sinin bozulmasından dolayı bir süre çalışmayıp servise gitmesinden bahsetmiyorum. Bir şekilde küçük tamiratlar atlattı ama hala benimle oluşuna hayranım. Az önce de kulaklık girişi yerine usb girişine kulaklık soktuğum için kısa devre yapıp kapandı ama korkum kısa sürdü yine ekran hizmetime açıldı. Sanırım duygularımız karşılıklı ve birbirimizi bırakmaya niyetimiz yok. 

B. L'ye not: Üç nokta kullanmadığıma dikkat çekmek isterim. Ayrıntılar önemlidir.



İnci``
Göçebe~

6 yorum:

  1. hadi hayırlısı olsun diyorum senin için...

    YanıtlaSil
  2. çok sevimli yazıydı. üç nokta :) senin şarkılar hep güzel :) geçen yazıda araba vardı toros muydu bu kez de sedir ağacı. bu detayları çokoş kullanıyon sen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. üç noktaya karşı bir hassasiyetim var sanırım. Detayları radar gibi yakalıyorsun bu çok hoş :)

      Sil
  3. olaylar olaylar, almış başımı yürümüş. :)

    YanıtlaSil