yukarı çıkalım mı?

16 Ocak 2015 Cuma

Sinemanın Altında Ezilen Tiyatro




En son zaman tiyatroya gittim hatırlamıyorum. Üstünden uzun bir zaman geçti. Ancak gittiğim oyunu hala hatırlıyorum. Eskici Dükkanı.. Oysa küçüklüğümde tiyatro aşkıyla yanıp tutuşur, her oyunu izlemek isterdim ve giderdim de. Şimdi ne değişti? Hala ilgim ve sevgim varken gidemiyor oluşumdan  şaşkın şaşkın düşüncelere esir oluyorum.

İlkokul öğretmenim Seray Hanım sayesinde hemen hemen her tiyatro oyununa gitmiştim. Bana okuma aşkını aşılayan da tiyatro aşkını da aşılayan, üstümde emeği olan güzel nazik bir bayandır kendisi.  Ne zaman bir tiyatro oyunu sergilenecek olsa bizlere haber verir, gitmek isteyenler ile yine o ilgilenirdi. Okuldan kalkan otobüslerde yer bulabilmek için savaştığımız günler.. O günlerde eski, kırmızı, büyük ve gürültücü otobüsler vardı. Bilmem hatırlar mısınız? Kocaman körüklerle birleştirilmiş iki otobüs.. Ankara’da metrobüs olarak kakalıyorlar ancak eski bir teknoloji olduğunu bilen bilir. İşte! O kırmızı otobüsler benim hayal yolculuğumun ilk istasyonuydu.  Kimi zaman o kadar yoğun katılım olurdu ki, kucak kucağa giderdik ama yine de mutlu olurduk. Her yeni oyun yeni bir gelecek demekti. Yeni yeni anlıyor insan.. Ben en çok pencere kenarında oturmayı severdim. Her ne kadar yüzüm pencerenin hizasında kalıyor, fazla bir şey göremiyor olsam da pencere kenarlarını çok severdim. Ankara’ya gidiş geliş dönemlerimde dahi pencere kenarı seçmişimdir. Gecenin karanlığında bir yer göremeyişim belki de tiyatro yolculuğundaki an ile birebir ötüşür olması ise bir tesadüf müdür bilemem..

Şimdilerde sinema gişelerinden, localarından ayrılamaz olduk. Kanlı canlı tiyatrocu oyuncuların sıcaklığını ve doğaçlama oyunlarından mahrum kalışımızın en büyük suçlusu sinema olabilir mi sizce? Suçlu demek de pek ağır kalıyor aslında. Tiyatro, sinemanın varlığı altında ezildi de diyebiliriz aslında. Ki değişen dünyanın değişmekte olan teknolojisinin de yadsınamaz etkileri oldu bu durumda. Benim zamanımda telefon ve bilgisayar bu denli yaygınlıkta değildi. Kitap okuma alışkanlığımız ve ders çalışma saatlerimiz dışında sokakta oyunlar oynardık. Şimdilerde sokakta çocuk görmek ne mümkün!

Tiyatro salonları yerini sinemaya bıraktı. O sıcaklığı duymak mümkün değil tabii.  Sahtedeki oyuncuların değişen dekorlar arasında farklı kostümlerle farklı rollere bürünmelerinin kısa sürede gerçekleştiriliyor olması en büyük yetenek olmalı.  Hayranlık duymamak elde mi? Oyunculuk kabiliyetlerine ise diyecek bir söz dahi bulamıyorum. Her oyunda farklı bir karaktere bürünmek ve o yüzü taşımak. 


Keşke gerekli itina ve tiyatro sevgisi tüm çocuklara aşılansa. Oyunculuğun yalnızca sinema ve dizilerden ibaret olmadığı gerçeğini görebilseler. Burada bana düşen en yakın zamana bir tiyatro bileti almak. Hangi oyun olur orası muamma ..

Göçebe | İnci

13 yorum:

  1. Tiyatro gerçekten hakettiği değeri görmüyor. Biraz zaman ayırıp bi oyuna gitseler dizilerde,sinemalarda gördüklerinin oyunculuk olmadığını anlayacaklar. Tiyatrocular bakışlarından,ses tonlarından hareketlerine kadar çok başarılılar.
    28-29-30-31 Ocakta Antalya Devlet Tiyatrosunda Fare isimli oyun var ben gitmiştim ona oldukça komik ve eğlenceli onu önerebilirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım bu konuda en büyük sorumluluk öncelikle öğretmenlere daha sonra aile bireylerine düşüyor. Tadını alsalar bir daha bırakamazlar ah bir kere izleseler. Bahsettiğin oyunun afişini görmüştüm. Gitmek isterim aslında. Çok teşekkür ederim canım :)

      Sil
  2. Bende tiyatroyu severim bizim burada edebiyat eserlerini konularını ele alan tiyatrolar oluyor. ben fırsat buldukça gidiyorum. mesela Keşanlı ali destanına gitmiştim harika...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne şanslıymışsın sen. Edebi eserleri konu alan tiyatro oyunları daha bir zevkli oluyor. Yakın zamanda bem de bir tiyatro oyununa gitsem çok mutlu olacağım :)

      Sil
  3. Tiyatronun tabiri caizse hastasıyım tiyatro gerçektende hakettiği değeri göremiyor.Gerçek oyunculuk tiyatroda vardır.Tiyatro kökenli sanatçılar sinemada ve dizilerde daha kaliteli oyunculuk sergiliyor kanaatimce.Ayrıca içimde bir uhdedir tiyatro oyunculuğu...Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tiyatro geçmişine sahip oyuncuların dizi ve filmlerde daha kaliteli oyunculuk sergilediği doğru. Çekirdekten yetişmeleri sayesinde kahramanın vücut bulmuş hali olup çıkıyorlar. Oyunculuk emek ve sabır isteyen bir iş. Belki de denemelisin. Ne cevher vardır kimbilir :)

      Sil
    2. Çok cevherler varmış öyle diyorlar ^_^ ama nasip bu hayat bizi nerelere sürükleyecek bakalım :) Huzurlu akşamlar inci Hanım

      Sil
    3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    4. Bir bildikleri vardır muhakkak. Teşekkür ederim, hayırlı akşamlar :)

      Sil
  4. Okurken ben de kendimi sorguladım. O kadar tiyatro aşkıyla yanan biriydim yoklukların ortasında bile. Şimdi ne oldu? Attila İlhan'ın dediği gibi oldu sanırım. Hevesim varken Param yoktu, param oldu hevesim yok...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatın içinde bir oraya bir buraya koşuşturmaktan mıdır bilinmez ciddi ciddi düşünür oldum ben de. Bir yerde sorgulamak bile bu konuda olumlu bir adım. En kısa zamanda bir oyuna gitmek farz oldu :)

      Sil
    2. Benden önce gider ve gittiğin oyunu da seversen mutlaka bana söyle haber ver olur mu:) Ben de niyetlendim en kısa zamanda inşallah...

      Sil
    3. Kim daha önce giderse diğerine haber versin madem. Çok sevdim bu fikri. :)

      Sil