yukarı çıkalım mı?

10 Ağustos 2014 Pazar

Dipnot- İç ses #1




Düşünceler. Hangisi daha önemli bilmiyorum. Bu arada son düşündüğüm şeyi sildim, yazmadım. Bunu neden yazdım, tam muamma. Kısaca iç sesim.. Merhabaaa...

Hava biraz sıcak mı ne? Aslında biraz esiyor gibi. Bakim, cırcır böcekleri de geceye ayrı bir ahenk katıyor. Az önce ahenk kelimesini aheng olarak yazdım. Hani alt tarafı kırmızı çizgi çekilmese öylece kalırdı.

Derin bir nefes.. Sahi yorgun muyum o kadar? KENDİ kendime soruyorum, yorgun musun diye. AMA kendimden bile kaçıyorum, yok yorgun değilim diye. BENDENSEL yorgunluk değil sadece. O kadar basite indirgemeyin şimdi. Ruhum hamaldan farksız, boş insanları boş yere yük ediyorum. AMAAAAAN neyse, o başka bir mevzu zaten.

Hey sana diyorum, iç sesim. Noluyor yahu? Ne demeliyim.. sorular SORULAR sorular .. Hiç olup saklanıyorsun sonra ceremesini ben çekiyorum. Yeter arkadaşım. Azıcık da sen koy elini taşın altına. Hep bana hep bana olmuyor hani. Susma diyorum açıkça. Daha ne deyim lan.

Selimiye Cami'nin fotoğrafı olan bir şey hmm neydi o, ha takvim. Onu görünce aklıma nedense hep İstanbul geliyor. Gitmek nasip olmadı henüz.Sahi, gelsem koynuna alır mısın beni İstanbul. Bak ikimizde çok yalnız sayılırız. Ama tek fark, seni sevenlerin sayısı dünyada yaşayan bilmem kaç trilyon insanın bilmem kaçı kadardır. O kadar da matematikten anlamam, boşverelim. Sen bir göz kırp, ne olur olmaz. Belki bir gün uğrarım, çayını kahveni, boyunun ölçüsünü alırım ha. Ne dersin?

Göçebe~

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder