yukarı çıkalım mı?

30 Ocak 2014 Perşembe

Bir Kelebek Ömrü ∫



Son zamanlarda kelebeklerle donattım hayatımı. Renk renk.. İrili ufaklı bir sürü kelebek..  O kadar ihtişamlı kanatları  var ki hele ölümsüzlük şerbetinden içmiş gibi bir o kadar da mağrur ifadeleri yok mu? Onlara bakmaktan alıkoyamıyorum kendimi. Tabiat ananın kusursuz örneklerinden birisi yalnızca onlar. Peki, hayatları da kendileri gibi ihtişamlı ve bir o kadar kusursuz bir ömür mü sürüyor derseniz, buna katılmak biraz güç.

Bir kelebek ile tırtıl arasında nasıl bir ilişki olabilir diye düşününce, kelebek gibi güzel bir yaratığın nasıl olur da tırtıl gibi sevimsiz bir yaratıkla ilişkisi olabilir diye düşünebilirsiniz. Tırtılın zamanla etrafını ördüğü koza zamanla onu güzeller güzeli bir kelebeğe dönüştürüyor. İşte tamda burada doğanın zıtlığı mucizesini bir kez daha kanıtlamaktan geri kalmıyor.


İşte.. Bu güzelliğin sembolü kelebekler.. Onca evrim sürecinden sonra uzun ve mutlu bir ömür geçiremeden bir günlük hayat için kanat çırpıyorlar. Sadece bir gün.. Ama yine de doğmaya devam ediyorlar.  Hayatlarındaki bir günü  yaşamaktan geri durmuyor; canla başla uçtukları gökyüzünde, kondukları bir çiçekte iz bırakıyorlar.  Ne kadar yaşadığın değil, nasıl yaşadığındır aslolan. Ve bunu bize bir kez daha kanıtlıyorlar.

Göçebe~ 

6 Ocak 2014 Pazartesi

Yorgun Savaşçı



O bir kahraman. Gündüzleri büyük  savaşından galip çıkan, geceleri kendine yenik düşen bir kahraman. Başını yastığına koyana dek verdiği mücadeleyi azimle göğsünde taşırdı. İçinde yanmakta olan har ateş tüm vücudunu esir alır, onu gecenin koynuna salana kadar da bırakmazdı. gülümseyişlerini ve esprilerini bir zırh olarak kullanmasını çok iyi bilirdi. Ancak sadece gündüzleri... Ya güneşin dünyayı seyretmekten vazgeçtiği o anlarda? Kırılgan,gururu incinmiş, kolu kanadı kırılmış yorgun bir bedenden fazlası değildi.

Şuan gözyaşlarının henüz kurumadığı o yastığında yeni uykuya dalmış olmalı. İki büklüm, bacakları karnına çekilmiş bir bebek gibi..Yüzünde ifadesiz bir duruş. Umutlarını gece ile gündüz arasına sığdırmaya çalışıyordu belki de. Belki de tüm acılarını geçici bir ağrı kesici misali gördüğü uykuda görüyordu. Uyuyabildiği nadir saatlerde..

Göçebe`~

2 Ocak 2014 Perşembe

Yutuluyorum!!



Duruyorum... Susuyorum... Uzun zamandır bir gün´ü bekliyorum sanırım… Bir gün her şey iyileşecek deyip İçimde öyle büyük fırtınalar biriktiriyorum ki… O fırtınaların her birinde ''okkalı küfürler'' çığlığıma kapılıp kayboluyor...
Yutuluyorum Olric !