yukarı çıkalım mı?

24 Ocak 2013 Perşembe

Yüreğin Son Kullanma Tarihi



Doğduğun andan itibaren tek ihtiyacın sevilmektir. Yemek yersin veya yemezsin bu o kadar da 
önemli bir şey değildir aslında. Sen seversin lakin sevilip sevilmediğini bilemezsin. Platonik aşk diyorlar bu karşılıksız aşka. Platonik kelimesi de adından anlaşılacağı üzere Platon düşünüründen türeyen bir kelimedir. İnsan sevildiğini bilemez ki o yüzden en gerçek sevgi kendi sevgisidir. Platon’un da bir zamanlar ortaya koyduğu gibi bu yüzden platonik aşk gerçek bir aşktır. Sevildiğini bilemeden yine de sevmek…

Her insanoğlunun içinde daima bir umut veya umut kırıntısı mevcuttur. Sevginin gerçek boyutlarına ulaşmak için yüreğini paralar. Sözler, şiirler, nağmeler, gazeller yazar naralar patlatır. Seven yürekler, ilahi ve ruhani aşk olarak ikiye bölünür çoğu zaman. İlahi yolda ilerleyen kendini Allah’ın sevgisine tasavvufuna adayan kişiler derviş olur çıkar. Ruhundan geçen tek sevda O’dur daima. Diyar diyar gezerler, kendilerine kendileri gibi bir yoldaş ararlar. En iyi örneği Rumi ( Mevlana ) ve Şems-i Tebriz’dir çoğu vakit. Şems ki, Rumi’nin gerçek dost olup olmadığını anlayabilmek için, gerçekten Allah’ın yolunda her türlü durum altına girip giremeyeceğini ölçmek ister. Ve her ne olursa olsun Rumi bu gerçeğin bilincindedir ve bu istekleri geri çevirmez. Görünenin arkasındaki gizli gerçeği yalnızca ikisi bilir. Halk’ın kendileri hakkında ne düşündükleri asla umurlarında olmaz. Şimdilerde canlı bir örnek bulmak neredeyse imkansızdır. Bir ikincisi ruhani aşk. Çoğu sevda platonikliğin arkasından sıyrılıp karşılık verilen sevdanın yoluna meyilleşir. Birlikte yenilen yemekler, birlikte izlenen filmler, birlikte yapılan sohbetler. Dahası, iki bedenden tek kelimelik biz oluşumunun tadına ulaşmaktır. Yıllandıktan sonra bu kor aşk, demine ulaşmak ister. Cümleye ya bir nokta ya da bir virgül koyma zamanı gelmiştir. Önce sözler verilir sonrası nişanla bu söz şereflendirilir. Ve en nihayetinde, bu şeref bir ömür boyu tek bir yastıkta birleşmesi umuduyla nikahta imzalar atılır. Evetler yankılanır mutluluğun deryasında. Artık dünyevine girmiş bir çift daha hazır ve nazırdır. Mutluluk kadehi ellerinde aşk sarhoşu olmuş bir halde.

Mutluluk bir ömür sürer mi peki? Yüreğin sok kullanma tarihi ne zamandır. Sarhoşluk geçicidir. Gerçekleri göz önüne serildiği vakit pürüzler sorun yaratmaya başlar. Bir ömür seni seveceğim sözlerine ne olur da artık sevgisizliğin karanlığına bürünürler… Sevgi aşk bir müddet sonra biter diyen kişiler bu vakit ne zamandır sorarım sizlere… Ya benim yüreğimin son kullanma tarihi yoksa..

09.10.10 / 15.15


GöçeBe~